Hayırlı işler!

Taksinin kapısını kapatmadan güleryüzlü taksi şoförüne “Hayırlı işler!” dedim onun gibi gülümseyerek. Ağzımdan çıkanı kulağım duyunca birden taşlar yerine oturdu. Meğerse taksiye binmeden hemen önce izlediğim Ahlat Ağacı filminden bana kalan ilham, otogar sahnesinde otobüsün üzerinde gördüğüm ve yazıp çizme hevesi ile eve döndüğüm “Maşallah” değil de “Hayırlı işler” imiş.

Akşam yemeği boyunca içimde döndü durdu bu söz. Eee hayırlı işler de, ben nereden biliyorum ne hayırlı ne değil? Kim bilebilir? Kafa karışıklığım belki geçer ümidi ile yemekten sonra yazmaya oturmadan bir şeyler okumayım dedim. Önce Dark Days Tarot’un yaratıcısı Wren McMurdo’nun karanlık ve gölge üzerine yazısı önüme geldi. Oh! İçim açıldı okudukça. Sonra Melanie Ida Chopko’nun son blog yazısını okuyup paylaştığı yeni şarkısı In Spite of You’yu dinledim. Biraz daha eridim. Ama bitmedi, bitmedim.

İbrahim Baran Kurt Gündüz’ün yeni yazısını okurken kocam odaya girdi:

– “Bizimle güllaç yiyip çay içmek ister misin?”

– “İsterim, ama bir yazı okuyorum. Bitirip beş dakikaya gelirim.”

– “Tamam.”

– “Dur! Bizim oralarda adettir gelince öpmeden gidilmez.”

Öptüm, sevdiğim tüm insanlar niyetine kocamı doya doya öptüm.

– “Pek güzel olduğun için hadi buraya getireyim güllaçla çayı.” dedi ve gidip bana tatlı getirdi.

Ben bu satırları yazarken yine geldi, boşları almaya. Baran’ın paylaştığı Yiğit Özgür karikatürünü gördü bilgisayarda, tam da ben teşekkür etmek için öperken. “Öpülüyorum” dedi gülerek. Bu sefer beraber eridik. Ama bitmedi, bitmedim.

Beni tamama erdirip yazmaya oturtan Sümeyra oldu. Bir iki hafta önce içimden doğal kozmetik ürünleri ile ilgili bir yazı yazmak geçmişti. Fikri geldiği gibi uğurladım, bu konuda henüz çok tecrübem olmadığına kesin kanaat getirip. Sümeyra Uğur hayalimin bilmiyorum kaç katı şahane bir liste yapmış hem temizlik hem de kozmetik ürünleri için. Tam anlamıyla evlere şenlik. İşte dedim hayırlı iş bu!

Üst üste gelip beni eritip bitiren bu güzelliklerle anladım ki:

  1. Hayırlı işin önce yapana hayrı olur, onun gönlünü, dimağını açar.
  2. Sonra açılmış gönülden gelir, akar, ulaştığı gönüllere dolar, taşar, taşırır.
  3. Nihayetinde birliğe varır, vardırır. Ya güleryüzlü bir taksici vesilesiyle adı Birlik olan mahalleye, ya da “Ben de!” hissi ile bize.

Hayırlı işler canlar, cananlar!

Yorum Yok

Leave a Reply