10 Ağustos’ta yola koyulduk. İlk güne kuşlarla ve tüylerle başladık, bir çemberle ve kızının sahilden topladıklarıyla. Küçük Prens’ten “En iyi yüreğiyle görür insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.” ile kapattık günü.
İlk gece rüyasında liseden bir arkadaşını gördü. Yeni bir ilişkisi bitmiş, zor günler geçiriyormuş. Yürürken arkadaşı elini tutmuş. Sımsıkı… Mutluluk ve şaşkınlık arasında gidip gelmiş. Ben de ona ilk kez yastığımın altında kyanitle uyuduktan sonra gördüğüm rüyayı ilettim. Metal dolapların olduğu yatakhane gibi bir yerdeyim. Her yatakta 2,3 kişi yatıyor. Cinsel herhangi bir şey olması yasak topluluğun içinde. İnsanlar bundan dolayı söylenmeye başlıyor. Silahsız Savaşçılar tecrübemi paylaşıyorum.
Yolculuktaki ilk cumartesimizde son bir haftada çemberin ve birlikteliğin şifasını kendi fiziksel iyileşmelerinde gördüğümü ona anlattım. Bol su içmek, derin uyku uyumak, acılı çorbalar ballı çaylar gibi online çemberlerin de bana şifa olduğunu gördüğümü.
“Kalbime doğru, özümden özüme gelen bir şeydir şifa. İlk gün öyle hissetmiştim. Öyle olduğuna eminim… Şifalanma süreçleri hepimiz için farklı farklı olabiliyor, farklı yerlerden kapılar açılabiliyor. Evet bir çemberdeki oturup konuşmak, dinlemek, hepsi bence bütünsel bir şifayı barındırıyor. Herkesin kalbine dokunuyor. Dolayısıyla orada bulunan herkes için bir şifa kapısı aralanıyor… Ben inandıkça daha çok şey değişiyor. Ben inandıkça daha çok şifalandığımı görüyorum.” dedi.
Ertesi gün kızı ve bir arkadaşı bu sefer ölü bir yılan bulmuşlar. Çember için toplanmışlar, o da yılanı sunağa koymuş. “Neydi bana anlattığı yılanın?” diye sordu kendi kendine.
“Beşer halin ve enerji halin arasında denge kurmaya çalıştığını duydum.” dedim. “Evet, DENGE!” dedi. “Ekincikteyiz. O kadar dengeli hissettim ki burada. Sanırım hiç olmadığım kadar.”
Yılanın ona anlattığı neydi diye merak ettim ve sordum: “Dinlediğinizde bir şey dedi mi?”
“Değişim ve dönüşüm” dedi. “Her yıl kocamanından en küçüğüne tüm derisini değiştirmesi, yeni haline geçişi…”
Martin Shaw’ın anlattığı bir masalı paylaştım kadim sembolü duyunca. Ardından da iki ayrı kitapta okuduğum, bana niyetini hatırlatan yazıları.
Yorum Yok