:::: MENU ::::

Topluluk bir şirketi yönetebilir mi?

Çevirerek yayınladığımız bu yazının Shareable’da yayınlanan aslına buradan ulaşabilirsiniz.

Screenshot 2014-03-12 16.38.20

Şirketlerin gittikçe büyüyen gücü, gizliliği ve saydam olmayan karar alma mekanizmaları, çoklukla özgür ve demokratik toplumlara bir tehdit olarak gösterilmiştir.

Peki ya bu kararlar hepimizin görebilmesi için açık olsaydı? Halk, neler üretileceği, kimden alınacağı ve kime satılacağı, nasıl pazarlanacağı ve kar ile ne yapılacağı gibi şirketin işletme kararlarını direk olarak ve demokratik bir süreç ile etkileyebilseydi? Ve bireyler karar alma mekanizmasına katkılarından direk olarak fayda görebilselerdi?

Böyle bir şirket ayakta kalabilir miydi? Bu şirket toplumun değerlerini yansıtır mıydı?

Londra’da kurulmuş bir meşrubat şirketi olan ve oyunlaştırma ile kitle kaynaklı teknolojilerden yararlanarak, temel işletme kararlarının online bir topluluk tarafından üretildiği ve oylandığı, gerçekten demokratikleşmiş bir girişim kuran Agora‘nın iddiası bu yönde.

Kurucuları  Allan Szymczyk ve Jan Verwijs, bu fikri San Francisco’daki Hult İşletme Okulu kampüsünde geliştirip denediler ve bu yolla başarılı bir “smoothie” (püreli meyve suyu) şirketini toplulukla beraber geliştirdiler. Başarıları bu şirketi İngiltere’de tescil etmelerinin yolunu açtı.

Şirket, ilk ürününü oylama ile seçti: doğal aromalı su. Oylama sırasında katılımcılar, topluluk tarafından aday gösterilmiş beş meşrubat seçeneğinin finansal kapasitesini gösteren pazar araştırmasını görebiliyorlardı.

“Sonraki adımlar tedarikçileri bulmak ve ürünümüz için en iyi tedarikçilere karar vermek olacak.” diyor Szymczyk. “Bunun sonrasında ise ürün etiketi, ürünün ismi ve pazarlama stratejisi ile ilgili kararlar almamız gerekecek.”

Agora’nın işletme karar verme mekanizması iki aşama ile ilerliyor. İlk aşamada kullanıcılar, mevcut seçim ile ilgili pazar araştırmasının sonuçları gibi çeşitli geri plandaki bilgileri gözden geçiriyor, fikirlerini bildiriyor ve beğendikleri diğer fikirleri oyluyorlar. İkinci aşamada ise en iyi beş fikir arasında oylama yapılıyor ve kazanan fikir hayata geçiriliyor. Szymczyk, şimdiye dek 240 civarında kişinin kayıtlı olduğu sistemde, yaklaşık olarak 30 kişinin aktif olarak sürece katkıda bulunduğunu belirtiyor.

Agora şirketi, şeffaflık, demokratik kararlar, etik, eşitlik, serbest konuşma özgürlüğü, demokratik mülkiyet ve adil tazminat prensiplerine dayanan on bir maddeden oluşan bir tüzük ile yürütülüyor.

Tüzük aynı zamanda yöneticiler ve çalışanlar tarafından alından işletimsel kararlar (örn. ne tip ofis ekipmanı alınacağı) ve online topluluk tarafından alınan stratejik kararlar (örn. ne tip bir ürünün pazarlanacağı) arasında da bir ayrım yapıyor. Tüzüğe göre danışma kurulu, kurucuların seçeceği dört kişi ve grup üyelerinin sayısına göre değişen ve seçimle gelen 1 ile 5 kişinin toplamından oluşuyor.

Katılımlarının karşılığı olarak, şirketin kara geçmesi ve topluluğun üyelere ödeme yapılmasını oy birliğiyle kabul etmesi durumunda, üyeler senede iki defa PayPal üzerinden ödeme alacaklar. Bu kaynağın nasıl tahsil edileceğinin detayları, şirketin demokratik karar alma araçlarına göre belirlenecek ve ödemeler her üyenin katılım oranına göre ayarlanacak.  Szymczyk’a göre, dünyaya daha adil şirketlerin olası olduğunu gösteren bir girişim içerisinde yer almak, gerçek bir meşrubat girişiminden sorumlu olmak ve işletme bilgisini geliştirerek fikirlerini test etme fırsatı sunmak, katılımın kazandırdığı diğer yararlar arasında.

Her üye kayıt olduğunda 10 puan, bir fikir belirttiğinde 100 puan, fikrinin ilk beşe girmesi durumunda 250 puan ve kazanan bir fikir için 500 puan kazanıyor. Üyeler, sıfır ila 60.000 puan arasında genç yönetici’den “CEO”ya (en üst düzey genel yönetici) giden bir sıralama içerisinde yer alıyorlar.

Katılımcıların ayrıca karın şirkete nasıl yeniden yatırılacağı konusunda da söz hakları var. Agora hakkında daha çok şey öğrenmek için videoyu izleyebilirsiniz.


2 Comments

So, what do you think ?