Havada olanı görmek, duymak, sezmek ve bilmek için anda olmamız gerekir. Geçmişte ya da gelecekte, yani anılarımızda veya hayallerimizdeyken anda olma şansımız yoktur. Oysa ki doğal yaratım budur: Hayatın içinde, anın içinde yaratmak.
Bu kudret hepimizde mevcuttur. Hepimiz doğuştan yaratıcıyızdır. Kendimizden öte, diğerleri için, doğa için, birlik için ya da Tanrı için yaratırız. Ateşle aşkı hatırlayıp, toprakla kendimizi besledikten ve evimizi, bedenimizi hazırladıktan sonra hava ile, nefesle, anın içinde, aşkla yaratırız.
Kimilerimiz doğacak olanın heyecanıyla erken doğum yapmak, zamanı hızlandırmak, çabucak gördüğü hayali gerçek kılmak isteyebilir. Ancak her doğum kendi zamanında gerçekleşir. Biz ancak sabırla zamanının gelmesini bekleyip aracı olabiliriz.
Kimilerimiz ise aracılık ettiğimiz güçten, doğacak olandan korkup doğumu geciktirebiliriz. Ancak doğması gereken biz olsak da olmasak da bu dünyaya gelir. Biz sadece, ister ve kabul edersek, aracı olabiliriz.