Hakikat Mandalası

Bu çeviri, Anadolu Jam topluluğu ve İngilizce yerine Türkçe okumayı tercih eden tüm kolaylaştırıcılara armağanımdır.

Dayanışmayla, aşkla…

Kaynak: YES! Facilitation Manual (Kolaylaştırıcı El Kitabı)

ZAMAN – 2 saat

GRUP BOYUTU – Sınırsız

MALZEMELER – Orta büyüklükte, pürüzsüz bir taş (en azından elinizi dolduracak kadar büyük), ölü yapraklar (ortalama büyüklükte ise en az 15 adet; bir dalda olabilirler ancak tümden kahverengi olmaları gerekir), boş bir kase (ideal olarak, güzel ve basit bir çömlek en iyisidir) ve bir yastık (ideal olarak kırmızı).

NEDEN?

Bu ritüel uygulaması, dünya için acımızı onurlandırmak ve onu paylaşmak için onun getirebileceği iç otoriteyi ve dayanışmayı tanımak için, basit, saygılı, bütün bir grup yapısı sağlar.

NASIL?

İnsanlar sessizce daire şeklinde otururlar. Kolaylaştırıcıların, gerçeği tutmak ve pişirmek için bir “muhafaza kabı” sağlamak için önceden kurdukları yastıkların üzerinde, birbirine yakın bir şekilde otururlar. Çemberin merkezinde dört kadranlı bir sunak bulunur, her kadrana sembolik bir obje yerleştirilmiştir. Tam ortada bir yastık vardır. Merkezde dört objenin tümü için ve bir kişinin çemberin içindeyken rahatça herhangi bir objenin önüne oturması için yeterli alan olması gerekir. Objelerin, bir kişinin ortadaki yastığa oturabileceği kadar uzak olması gerekir.

Sessizliği bir şarkı, ilahi veya dua ile kesin. Ardından, uygulama için bazı temel çerçeveleri paylaşın:

Bu egzersiz önemli ve güçlüdür; cesaret ister ve zenginlik taşır.

Bu, dünyamızdaki şeylerin durumu hakkında hepimizin taşıdığı duyguları paylaşmak için bir fırsattır. Onları içimizde tuttuğumuzda, bizi izole ediyorlar. Onları paylaştığımızda, bizi bir araya getiriyorlar, şefkatimizi, cesaretimizi, bağlantımızı ve cevap verme kapasitemizi uyandırıyorlar.

Öfke genellikle şiddetle ilişkilendirilir, ancak aynı zamanda bir yakıt, güç kaynağı ve iyileştirici enerji olabilir. Muhtemelen bu ritüelin bir parçası olarak ifade edilen bir miktar öfke olacaktır. Şiddetsiz olduğu ve herhangi bir kişiye yöneltilmediği sürece, buranın öfkenin buyur edildiği bir alan olduğunun açık olması çok önemlidir.

Bu tiyatro için bir zaman değil. Bu ritüel her birimiz ve dünyamız için. Yaptığınız şeyi, sizin için doğru olduğu için yapın, kimseyi etkilemek için değil.

Bu girizgahtan sonra kolaylaştırıcı, anlamını açıklamak için, her bir kadrana ve içerdiği objeye doğru hareket eder. Örneğin: “Bu taş korkudur. Korktuğumuzda kalbimiz böyle hisseder: sıkı, kasılmış, sert. Bu kadranda korkumuzu konuşabiliriz.”

“Bu kuru yapraklar, kederimizi, yasımızı, dünyamıza, insanlarımıza, yaşamlarımıza neler olduğunu gördüğümüz için duyduğumuz içimizdeki büyük üzüntüyü temsil ediyor.”

“Bu yastık öfke için. Zihnimizi temizlemek ve amaçlarımızı bulmak istiyorsak, içimizde söylenmesi gereken bir öfke var. Bu yastık öfkemizi temsil ediyor ve bu şekilde kullanmak istersek öfkemizi de alabilir.” Uygun görünüyorsa ve çok etkilenmişseniz, yastığa vurmayı gösterin.”

“Bu dördüncü kadran, bu boş kase, kayıp yerleri, eksik olana duyduğumuz açlığı, anlamsızlığımızı ve boşluğumuzu temsil ediyor.”

“Umudun nerede olduğunu merak edebilirsiniz. Oturduğumuz zemin umuttur. Bu çember umuttur. Birlikte varlığımız umuttur. Bu işi üstlenme isteğimiz umuttan doğmuştur. Öyleyse umut ve sevgi, taşıdığımız duygulara, acıya, öfkeye, korkuya, boşluğa açıldığımızda bizi tutan kaptır. Ve bu duygulara açıldıkça, kendimize, birbirimize ve tüm insanlığa açılıyoruz. Çünkü bu duygular bize özgü değil. Göreceğiniz gibi, hepimizi bir araya getiriyorlar.”

“Bir ithaf ve ilahiyle başlayacağız, çünkü bu kutsal zemin olacak. Hiçbir şey bir yeri doğruyu söylemekten daha kutsal yapmaz. Sonra, kendiliğinden teker teker adım atacağız. Elimize bir sembol alıp konuşacağız. Ayrıca bir sembolden diğerine geçerek mandalada ihtiyacımız olduğu sürece kalabiliriz. Birden fazla gelebilir veya hiç girmeyebiliriz; kimsenin girmesi için herhangi bir baskı yok. Çevrede kalsanız bile, her insan mandalaya girerken, orada onlarla birlikte olduğunuzu göreceksiniz. Kısaca konuşacağız. Özde, kelimeler güçlüdür. Hiç kimse objelere hiçbir şekilde şiddet uygulamamalı. Paylaştığınızda, ne kadar duygularınızda olabileceğinizi görün, onlarla olan ilişkinizden bahsetmek yerine, duyguların sizden akmasına izin verin.”

Kolaylaştırıcı daha sonra her bir kadrana girmeli ve taşıdığımız bilgi ve duyguları söylemek için o kadranın sembolünün nasıl kullanılabileceğini göstermelidir. Örneğin, korku taşını tutarak, “Şehirlerimizin ve milletimizin askerileşmesinden korkuyorum. Güçlerinden ve kontrollerinden korkuyorum. (Boş kaseye geçerek) Ne yapacağımı bilmiyorum. Geridönüşüm yapıyorum. Serbestçe konuşuyorum. YES! toplaşmalarına öncülük ediyorum. Ama bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Bazen içimde çok boş hissediyorum. (Merkeze geçerek) Belki söylemek isteyeceğiniz ve bu kadranlardan hiç birine uymayan bir şey vardır. İşte merkez, ona ses vermek için  ayakta durabileceğiniz veya oturabileceğiniz bir yerdir – ister şarkı, ister dua veya bir hikaye olsun.”

“Halk arasında böyle konuşmaya alışkın olmadığımız için tüm grubun desteğine ihtiyacımız var. Her bir kişi konuştuktan sonra, hepimiz “Seni duyuyoruz.” diyelim. Bu yeterli. Anlaşmanıza veya onayınıza gerek yok – sadece duymanız ve saygınız yeterli. Ve paylaşımlar arasında üç nefes sessizlik için duralım.”

Kolaylaştırıcı daha sonra tüm çembere yeniden katılır. “Hakikat Mandalası’nda sadece kendimiz için değil, başkaları için de konuşuruz. Arketipleri kullanarak konuşmamıza izin vermesi tüm ritüelin doğasıdır – sadece ayrı bireysel benlikler olarak değil, insanlarımız ve Dünyamız adına.”

“Çembere girdiğimizde, ritüel objesinin zihnimizi odaklanmasına izin vereceğiz. Hakikat Mandalası’na, bir performans gerçekleştirmek, geri kalanımıza açıklama yapmak ya da rapor vermek için değil, bu objenin kendi deneyimimizin gerçeğini dile getirmemize yardımcı olmasına izin vermek için gireriz. Bu yüzden, sadece merkeze gitmek cazip gelse de, hangi hissin ortaya çıktığını görmenizi ve bu duyguyu temsil eden kadrana gitmenizi isterim. Duygularınız değişirse, yeni bir kadrana geçebilirsiniz. Her ne zaman tamamlanırsanız, o zaman çembere dönün.”

Ritüel resmi olarak başlamadan önce, grubun gizliliğe (yeniden) bağlılığını sorun: “Burada söylenen, burada kalır.” Ayrıca ritüele verdiğiniz süreyi, genellikle 60 dakika, belirtin; bu, insanların ortaya çıkan sessizliklerle rahat etmelerine yardımcı olur.

Ritüel zamanı, Hakikat Mandalası’nı tüm varlıkların refahına ve dünyamızın iyileşmesine resmi olarak adamanızla başlar. Bu süreç basit bir ilahiyle veya sesle başlatılır. Örneğin, Sanskrit dilinde “ah” hecesi, bütün söylenmemişler – ve sesleri onlardan alınmış ya da henüz duyulmamış olanlar – anlamına gelir.

Ritüeli sona erdirme anını hissetmek için kendinize güvenin. İnsanların vücut dilinde ve gruptaki enerjide, veya kapatmak için uygun bir not sağlayacak sözlerden ilgili ipuçlarını okuyacaksınız. Herkesin bir dönüş yapmasını beklemeyin (çok büyük bir grup olmaması koşuluyla, tüm insanların dönüş yapmasında da yanlış bir şey yoktur). Bu ritüelin yaklaşık bir saatinden sonra, çok uzun sürerse yoğunluk yorucu olabileceği için, henüz yapmadıysanız, kapatmak için iyi bir zaman aramaya başlamalısınız. Yeterli aydınlatmaya sahip olduğunuzdan emin olun, böylece herkesin yüzleri net bir şekilde görülebilir ve ritüel boyunca insanların ne durumda olduğunu izleyebilirsiniz.

Kapanışa hazırlanırken, herhangi birinin geri durma ve konuşmayı bekleme ihtimaline karşı herkese haber verin. Şöyle diyebilirsiniz, “Gerçeği söylemek, birlikte geçirdiğimiz zamanda ve hayatlarımızda devam edecek, ama bu bölümü yakında sona erecek. Mandalaya girmeyi bekleyenler şimdi girsin ve konuşsun.”

Hakikat Mandalası’nın resmi olarak kapanışı, grubun neler olduğuna dair anlayışını genişletmek için önemli bir andır. İlk olarak, genel olarak ve herkes adına konuşan rehber, her birinin söylediği gerçeği ve her birinin verdiği saygılı desteği onurlandırır. Gerçeği söylemek oksijen gibidir: bizi canlandırır. Onsuz, kafamız karışır ve uyuşuruz. Aynı zamanda bir eve dönüştür, bizi güçlü bağlantıya ve temel otoriteye geri getirir.

Rehber, Hakikat Mandalası’ndaki her kadranın daha derin anlamına dikkat çeker: “Çünkü taş, korkumuzu dile getirmek için gereken cesaretin de sembolü değil mi? Korkuyu duyarken, onu konuşmak için gereken güveni de duyduk. Ve ölü yapraklar üzerinden söylenen keder, aynı ölçüde sevgimizdir. Sadece derinden önem verdiğimiz şeyin yasını tutarız. “Yas tutanlar kutsanmıştır.” Yaşama hürmetsizlik için ağlayanlar kutsanmıştır, çünkü içlerinde hayat berrak yanmaktadır. Ve duyduğumuz öfke, adalet tutkusundan başka neden kaynaklanıyor? Boş kase de onurlandırıldı. Boş olmak, olan her şey ve aynı zamanda gelecek yeni şeyler için alan olduğu anlamına gelir.”

Bir Hakikat Mandalası’nı kolaylaştırırken, birkaç şeyi daha aklınızda tutmalısınız:

Kolaylaştırıcı olarak siz de katılmalısınız. Uzak durmayın, sorumluluklarınızı yerine getirirken ritüele olabildiğince dürüst ve açık bir şekilde girin.

Atölyeyi insanların ihtiyaçlarına göre uyarlamaktan çekinmeyin. Yaşlılarla yapılan atölyelerde Hakikat Mandalası yere değil, bir masaya kurulur; konuşmak için her katılımcı sandalyesinden kalkar ve bir kadranın yanında durur. Kolaylaştırıcılar bunu psikiyatri servislerinde bile kullandılar, ancak taşı bir bağ kütüğü veya bir resimle değiştirdiler.

Ritüel başlamadan önce, katılımcılardan odaya gelmelerini ve koltuklarını sessizce bulmalarını isteyin; böylece ritüel alanı siz başlamadan önce yaratılmış olur. Ayrıca, Hakikat Mandalası’nın önceden kurulmuş olduğundan ve odaya geldiklerinde çember için yastıkların yerinde olduğundan emin olun.

Kolaylaştırıcı, ritüel sırasında kolaylaştırıcı rolünde konuşmak zorunda olmasa da, gerekirse bunu yapmakta özgür hissetmelidir. İnsanlara, takılıp kalmış, dikkatleri dağılmış veya herhangi bir şekilde kendilerine veya objelere karşı potansiyel olarak şiddetli görünüyorlarsa, bir “evet ve” yöntemini kullanarak rehberlik etmeye açık olun. Onları sesinizle, nazik, yumuşak, açık, doğrudan ve oldukça öz olarak, şefkatle tutun.

Müdahaleye ihtiyaç olup olmadığı değerlendirilirken sorulacak soru “Burada araya girmem gerekiyor mu?” gibi değil de, daha çok “Burada rehberlik etmem gerekiyor mu?”dur. Bir şeyin gidişatından rahatsızlık duyuyorsanız, muhtemelen diğer insanların da öyle olduğunu unutmayın.

“Her toplumda yapılacak işler vardır. Her millette iyileştirilmesi gereken yaralar vardır. Her kalpte bunu yapacak güç vardır.” – Marianne Williamson

Yorum Yok

Leave a Reply